10 Ocak 2014 Cuma

Max Weber - Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu

Max Weber - Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu


Weber, 21 Nisan 1864’te Prusya’nın Erfurt şehrinde doğdu. Ailesi Protestan’dı. Babası hukukçuydu.
Kalabalık bir ailenin en büyük ve sağlığı sorunlu çocuğuydu.
1882’de Heidelberg’de hukuk tahsiline başladı.
Eğitimini Göttingen’de tamamladı.
Berlin’de üç yıl hukukçu olarak çalıştı.
1889’da Ortaçağ’da Ticaret Şirketleri adlı çalışmasıyla doktora derecesi aldı.
1891’de Roma Tarım Tarihinin Kamu ve Özel Hukuk İçin Önemi başlıklı çalışmasıyla üniversite hocalığı payesi aldı.
1894’de Freiburg’da ekonomi politik kürsüsüne, 1897’de Heidelberg’de İktisat kürsüsüne getirildi.
Rahatsızlanarak görevinden ayrılarak yurt dışı gezilere çıktı.
1903’te yeniden çalışmalarına döndü.
Savaş yıllarında hastane yönetiminde çalıştı.
1918’de Viyana’da sosyoloji kürsüsüne atandı.
1919’da hocası Brentano’nun Münih Üniversitesi’nde boşalan kürsüsüne geçti.
Hayatı boyunca hiçbir siyasi oluşuma üye olmadı.
1920’de öldü.

Weber bu çalışmasında dinsel faktörlerin ekonomik bir düzenleme biçimi olarak kapitalizmin oluşumu üzerindeki etkilerini incelemektedir.
Weber, ilk olarak ideal bir tip olarak kapitalizmin tarihsel kavramsallaştırmasını istatistiksel analizler temelinde oluşturur. Avrupa’da Protestanların ve özellikle bazı mezheplerin ekonomik bakımdan önemli düzeyde bir servete sahip olduklarını tespit eder.
Daha sonra Protestan ahlâkı anlayışı ile kapitalizmin anlayışı arasında önemli bir ilişki olduğunu analiz etmektedir.
Protestanlığın; kalvinizm, methodism, pietism ve baptism olmak üzere dört eğilimi vardır. Weber, Protestan ahlâkı olarak adlandırdığı kavramı daha çok Protestanlığın Calvinist eğilimine dayandırmaktadır. Protestan ahlâkını oluşturan Calvinist ilkeler şöyle özetlenmektedir:
1. Dünyayı yaratan ve yöneten tanrıdır.
2. Tanrı, herkesin kurtuluşunu veya lanetlenmesini önceden belirlemiştir. Bu kutsal kararlar çabalarla değiştirilemez.
3. Kurtulması ya da lanetlenmesi gereken insanın esas ödevi Tanrı için çalışmak ve yeryüzünde Tanrının krallığını kurmaktır.
4. İnsanın kurtuluşu sadece tanrının merhameti ile mümkünüdür.
Calvinizmin bu ilkeleri insanları Tanrı için çalışmalıdırlar yaklaşımıyla örgütlenmiştir.
Tanrı için çalışma eylemi, toplumsal yaşamın ekonomik örgütlenmesi için temel bir motif olmuştur.
Ona göre, Çin, Hindistan ve İslam uygarlıklarında Batı tipi kapitalizmin oluşumu için gerekli toplumsal ve dinsel koşullar mevcut olmadığı için kapitalizm Batı toplumlarına özgü bir sistem olarak gelişmiştir.

Weber için, Hıristiyanlık kâr anlayışı ile akılcı çalışma disiplinini ilk defa birleştiren bir dindir.

1920 tarihli basımın önsözü
Bu çalışma ilk olarak 1905’te yayınlanmıştır.

Buradaki basımında, yazımın önem taşıyan hiçbir cümlesini ne metinden çıkardım, ne biçimini değiştirdim, ne yumuşattım ne de özünde bu cümlelerden ayrılan eklemeler yaptım. (s. 11)

Dinsel açıdan bakıldığında, bizim burada yaptığımız, dinlerin epey dış ve kaba yanlarını ele almaktır; ama dinlerin bu yanları da vardır… (s. 12)

Önsöz
Bugün bilim “geçerli” saydığımız bir gelişme düzeyi içinde yalnızca Batı’da vardır.

Babil’de ve diğer yerlerde gelişen astronomi, ilk kez Eski Yunanlıların sağladığı matematiksel temelden yoksundu… (s. 13)

Ussal bir kimya, Batı dışında hiçbir kültürde gelişmemişti.

Öte yandan, Kilise Hukuk sistemine dayalı bir yapı yalnızca Batı’da bilinir.

…kapitalizm için de durum böyledir.

“Elde etme güdüsü”nün, “kazanç uğraşı”sının, kâr uğraşısının, olanaklı en fazla miktar parayı kazanma uğraşısının kendi içinde kapitalizm ile doğrudan doğruya hiçbir ilgisi yoktur. (s. 16)

Sınırsız kazanma açlığı, hiçbir biçimde, kapitalizm ile aynı şey değildir; ne de onun “ruh”u ile aynıdır. Kapitalizm, olsa olsa bu usdışı güdünün dizginlenmesi, en azından ussal olarak dengelenmesi ile özdeş olabilir.
Kapitalizm (…) “verimlilik” peşindedir.

“Kapitalist” bir ekonomik eylemi şu şekilde anlayabiliriz; değiş tokuş fırsatlarının kullanımından kazanç bekleme üzerine kurulu, yani (biçimsel) barışçıl kazanç fırsatları üzerine kurulu bir eylem. (s. 17)

Batı, Yeniçağ’da dünyanın hiçbir yerinde gelişmemiş olan tamamen farklı bir tür kapitalizmi tanıdı: Biçimsel özgür emeğin ussal kapitalist işletme olarak örgütlenişi. Başka yerlerde bunun yalnızca ilk örneklerine rastlanır. (s. 20)

İki önemli gelişim öğesi olmadan kapitalist işletme olanaklı olamazdı: Bugünkü ekonomik yaşamı tamamıyla yöneten ev ile işin birbirinden ayrılması öğesi ve bununla yakından ilişkili olan ussal defter tutma. (s. 20-21)

…evrensel bir kültür tarihinde ana sorun, kapitalizmin kendini değişen biçimlerde ortaya koymasıdır. (s. 22)

Eskiden yaşam biçimini belirleyen öğelerin en önemlileri büyü, dini güçler ve bunlara duyulan inançla ortaya çıkan ahlaki ödev duygusuydu. Bu çalışmada bunlardan söz edilecektir.
“ekonomik düşünme biçimi”nin ortaya çıkışının koşulları ya da belirli bir inanç içeriğine bağlı olarak ekonomik bir biçimin ethos’u" yani, çağdaş ekonominin ethosunun asketik Protestanlığın ussal ahlakı ile bağlantısı ele alınmaktadır. (s. 25)

I. Bölüm
1 .MEZHEPLER VE TOPLUMSAL TABAKALAŞMA

Sermaye sahipleri ve işverenler, hatta işçi sınıfının eğitim görmüş yüksek tabakası, (…)Protestan özellikleri taşır. (s. 29)

…belirli bir mezhebin üyesi olmak, ekonomik görünüşlerin nedeni olarak değil, bunlardan çıkan sonuç olarak görülür.
En zenginlerin büyük bir çoğunluğu, (…)16. yüzyılda Protestanlığı kabul etmiştir. (s. 30)

Ülkenin dini havası ve aile, çevresinin yönlendirdiği eğitim ile kazanılan ruhsal özellikler, kişinin meslek seçimini ve daha sonraki mesleki kaderini etkilemektedir. (s. 32-33)

Katoliğin büyük “öte dünyalığı”, en yüksek idealini ortaya koyan asketik özelliği, yandaşlarına bu dünyanın nimetleri karşısında büyük bir umursamazlık içinde olmayı öğretmiş olmalı. (s. 34)

Katolik... daha sakindir; daha az kazanma güdüsü ile donatılmıştır, çok az bir geliri de olsa, olanaklı en emin yaşam biçimini, sonunda ona onur ve zenginlik getirebilecek tehlikeli, heyecanlı bir yaşam biçimine tercih eder. (s. 35)

Montesquieu, İngilizler için şöyle der: “Bütün dünyadaki insanlar içinde, şu üç bakımdan en ileri durumdadırlar: dindarlıkta, ticarette ve özgürlükte.” (s. 39)

2. KAPİTALİZMİN “RUHU”

“Unutma ki zaman paradır

Unutma ki kredi paradır

Unutma ki para, üretimi güçlendirici ve verimli bir yapıya sahiptir. Para parayı üretir ve ondan elde edilen daha fazlasını ve daha fazlasını üretebilir.”
(Benjamin Franklin)

Burada, özgün bir biçimde, “Kapitalizmin Ruhu”nun dile geldiğinden kimsenin şüphesi olmasın.

“Sığırdan donyağı yaparlar, insandan da para.”
(Ferdinand Kürnberger) (s. 43)

“Kapitalist ruh” taşıyanlar bugün, kiliseye tümüyle karşı olmasalar da, kayıtsızdırlar. Cennetle ilgili can sıkıcı temalar, onların neşeli kişilikleri ile uyuşmaz; din onlara, insanları bu dünyanın işlerinden uzaklaştıran bir araç olarak görünür. (s. 60-61)

3. LUTHER’İN MESLEK KAVRAMI. ARAŞTIRMANIN AMACI
Almancadaki “meslek” sözcüğünde, aynı şekilde belki daha açık bir biçimde İngilizcedeki “calling” sözcüğünde dini bir tasarım olduğu, yanlışlığa yer vermeyecek kadar açıktır: —Tanrı tarafından verilen bir ödev— en azından böyle bir şeyi çağrıştırır…
(meslek: “Beruf’ (İng. “calling”). Weber burada sözcüğün kökeninde yatan seslenmek/çağırmak (“rufen”, “cali”) anlamına işaret ediyor. Bu anlamda “meslek”, kişinin (tanrı tarafından) “yapmaya çağrıldığı iş”tir (çevirenin notu) (s. 67)

Meslek, insanın kendini ona uydurmak zorunda olduğu ve tanrı buyruğu olarak kabul ettiği şeydir. (s. 74)

II. Bölüm
Asketik Protestanlığın Meslek Ahlâkı
1. DÜNYEVİ ASKETİZMİN DİNİ TEMELLERİ
Asketik Protestanlığın belli başlı dört tarihi taşıyıcısı vardır: 1. Batı Avrupa’nın ana bölgelerinde; özellikle 17. yüzyıl boyunca sahip olduğu biçimiyle Kalvinizm; 2. Pietizm; 3- Methodizm; 4. Baptist hareketinden doğan tarikatlar. (s. 81)

Luther’in, günahkâr müminlerin kendilerini tanrıya emanet etmeleri halinde kutsallığı vaat ettiği aciz günahkârların alçak gönüllülüğü yerine, kapitalizmin kahramanlık döneminde çelik kadar katı Püriten tüccarlar arasında ve günümüze kadar tek tek örneklerde gördüğümüz kendine güvenen “azizler” yetişti. Ve öte yandan, kendine güveni elde etmek için de en uygun araç olarak yoğun meslek uğraşısı telkin edildi. Ancak bu uğraşı dini şüpheleri uzaklaştırır ve kutsanmışlık durumu güvencesini verir. (s. 96)

Hıristiyan asketizminin manastırdan reddettiği dünyayı, kiliseden yönettiği görülür. Fakat ayrıca da genelde, dünyevi günlük yaşamın doğal ihtirassız özelliğini olduğu gibi bırakmıştır. Şimdi, adımını yaşam pazarına doğru atıp, manastırların kapısını vurup kapatmıştır. (s. 132)

2. ASKETİZM VE KAPİTALİST RUH
Asketik Protestanlığın temel dini kavramları ile günlük ekonomik yaşamın eylem ilkeleri arasındaki ilişkiyi gözden geçirebilmek için, her şeyden önce, ruhun kurtuluşu uygulamalarından kaynaklanan teolojik yazılara başvurulması gerekir. (s. 133)

Baxter’in Ewige Ruhe der Heiligen'i (Azizlerin Ebedi Huzuru) ve Christian Directory si (Hıristiyan Rehberi) ya da benzer çalışmalardan biri ele alınırsa, ilk bakışta, zenginlik ve zenginliğin elde edilmesi ile ilgili yargılardaki Yeni Ahit’in
Ebionistik öğesinin vurgulanışı göze çarpar. Zenginlik, bu haliyle, büyük bir tehlike oluşturur.
Para ve mal peşinde koşmanın olumsuz biçimde yargılanmasının istenildiği kadar çok örneği “Püriten edebiyatında” vardır… (s. 134)

Çünkü “azizlerin ebedi huzuru” öte dünyadadır… (s. 135)

Püriten yaşam kavramının gücü yeterli olduğu sürece her koşul altında ussal burjuva ekonomik yaşam biçimine olan eğilimi destekleyecektir; onun en temel ve her şeyden önce, tek tutarlı temsilcisidir. (s. 149)

…dini hareketlerin ekonomik etkileri, düzenli olarak, ilk önce saf dini tutkuların doruk noktası aşıldıktan sonra açığa çıkmıştır, tanrı krallığını arama savaşımı zamanla, ölçülü bir mesleki erdeme dönüşmüş, dini kökler yavaş yavaş yok olmuş, yerini dünyevi yararcılığa bırakmıştır. (s151)

Yalnız çağdaş kapitalist ruhun değil, çağdaş kültürün de en temel öğelerinden biri olan meslek kavramı üzerine kurulu ussal yaşam biçimi —bu tartışma bunu ispat etmeye yöneliktir— Hıristiyan asketizminin ruhundan doğmuştur. (s. 155)

Die Protestantische Ethik und der Geist der Kapitalismus
Türkçeleştiren: Zeynep Gürata
Ayraç Yayınları,

Ankara, Temmuz, 1997

1 yorum: