26 Aralık 2014 Cuma

Vilfredo Pareto

Vilfredo Pareto ve Seçkinler Teorisi

Vilfredo Pareto (1848-1923)
Zamanının büyük kısmını matematiksel ekonomiye ayıran Pareto’nun 1893 yılında Lozan’da Ekonomi Politik Profesörü olarak göreve başladı.
Pareto en çok matematiksel bir iktisatçı olarak denge kuramına yaptığı katkı ile ve de sosyolojiye yöneldikten sonra 1916’da yayınladığı başyapıtı Genel Sosyoloji Dersleri (Traité de Sociologie Générale) adlı eseri ile tanınmaktadır. Günümüzde Pareto azınlığın çoğunluğu yönetmesi anlamında kullanılan ‘elit’ terimini ilk dile getiren kişi olarak, ayrıca toplumsal sistemler kuramının gelişimini de etkileyenlerden biri olarak bilinmektedir.
Pareto’nun amacı “J. Willard Gibbs’in Termodinamik’inde formülleştirdiği, genelleştirilmiş fiziko-kimyasal sisteme benzeyen bir sosyoloji sistemi kurmaktı.” Bu anlayışta sistemi oluşturan parçalar, karşılıklı olarak birbirine bağlı olduğundan parçaların birindeki değişme karşılıklı olarak diğerleri üzerinde de bir değişime yol açar. Toplumun karşılıklı olarak birbirine bağımlı ögelerden oluşan bir sistem olarak çözümlenebileceği şeklindeki düşüncenin en belirgin şekilde Pareto tarafından geliştirildiği kabul edilir.
Toplumu birbirine bağlı parçalardan oluşan bir bütün ve “dengede” olan bir sistem olarak gören ve Parsons’u etkileyen Pareto sosyolojisinin bu özelliği çok defa Pareto’nun sosyolojiye en önemli katkısı olarak kabul edilir. Sosyoloji kuramını değişmez nitelikte olan bir insan doğasının ve de kendi deyimiyle mantıklı olmayan davranışların temeli üzerine kuran Pareto, meslektaşlarının çalışmalarını alaycı bir üslupla eleştirmiştir.
Pareto en çok Marksizme karşıt görüşleriyle tanınır. Pareto’nun önerdiği toplumsal değişme kuramı ile Marx’ın toplumsal değişme kuramı birbirleri ile adeta taban tabana zıttır.

Pareto Sosyolojisi
Pareto sosyolojisi tortular, türemler, ekonomik çıkarlar, insanlar arasındaki eşitsizlikten kaynaklanan toplumsal heterojenlik ve de toplumsal hareketlilik olmak üzere beş temel konudan oluşur.
Pareto insan davranışlarını mantıklı ve mantıksız olmak üzere ikiye ayırarak inceler. Pareto’ya göre bir davranışın amacı ile o amaca ulaşmak için seçilen araçlar arasındaki ilişki, hem gerçekte (nesnel olarak) hem de bilinçte (öznel olarak) doğru olarak hesaplanmış ise o davranış mantıklı bir davranıştır. Araç-amaç ilişkisi doğru hesaplanmamış bir davranış ise mantıklı olmayan bir davranıştır.

Ona göre insanlar daha çok mantıksal olmayan şekilde davranma eğilimine sahiptirler. Pareto bunun nedenini insanların sahip oldukları birtakım derin eğilimlere ve içgüdülere/dürtülere bağlar.
Bu bağlamda mantıklı davranışlar usavurmanın neden olduğu davranışlar olarak tanımlanır. Buna karşılık, mantıklı olmayan bütün davranışlar bir derecede duygularla yönetilir
Sosyolojiyi mantıklı olmayan davranışların incelenmesi olarak gören Pareto, mantıklı olmayan davranışları mantıksal-deneysel dediği saf bir bilim anlayışı altında incelemeye çalışır.
Pareto sosyolojisinin temel ilkeleri; mantıksal deneysel bilimsel anlayışı ve toplumu bir sistem olarak, bütün olarak ele almasıdır. Parato deney-dışı ya da deney-üstü bütün kavramların ve kuramların kesinlikle dışlanmaları gerektiğini savunur. Bu anlayışa göre dinsel, felsefi ve varlıkla ilgili bütün kavramların, örneğin ilerleme, gerçek sosyalizm, gerçek eşitlik gibi deneyi aşan, özle ilgili kavramların ve tanımların, bilimde yeri yoktur ve bu nedenle dışlanmalıdırlar.
Ona göre gerçek her zaman yararlı olmadığı gibi yararlı olan bir şey de her zaman gerçek olmayabilir. Pareto bir kuramın deneysel doğruluğu ile toplumsal yararının farklı şeyler olduğunu ve bu nedenle bir öğretinin deneysel açıdan reddedilebileceğini ancak toplumsal yararı açısından kabul edilebileceğini ya da bunun tersinin olabileceğinin özellikle altını çizer.
Pareto’ya göre gerçekte davranışları ve anlatımları belirleyen ruhsal durum ya da duygulardır. Pareto insan davranışlarının temelinde mantıksal olmayan iki temel unsurdan söz eder:
1) tortu/kalıntı (résidu) adını verdiği ve değişmez dediği eğilimler ile
2) türem/türev (dérivation) adını verdiği, insanların davranışlarını haklı kılmak için her durumda buldukları ve değişken dediği nedenler.
Ona göre bu iki öge insanların davranışlarını ve dolayısıyla toplumun doğasını önemli ölçüde belirlemektedir.

Tortular ve Türemler
Tortular/Kalıntılar
Pareto, öncelikle tortuların veya kalıntıların duygular ya da ruhsal durumla karıştırılmaması gerektiğini, tortuların duygularla, anlatım ve davranış arasında aracı olduğunu özellikle vurgular. Kalıntıların insanların içgüdüleri ile ilişkili olduğunu belirtir.
Kalıntılar, insan doğasında ya da davranışlarının temelinde bulunan ve dolayısıyla toplumun işleyişini ve devamlılığını sağlayan içgüdülerin dışavurumlarıdır. Kalıntılar duygular gibi hissedilemezler, onlar daha çok duyguların belirtisidirler.
Pareto, kalıntıları altı kategoriye ayırır:
1) Uyuşma (veya bileşim) içgüdüsü
2) Kümelerin (veya grupların) sürekliliği
3) Duyguları dışa dönük davranışlarla açıklama gereksinimi
4) Toplumculukla ilişkili kalıntılar
5) Bireyin ve bağımlılıklarının bütünlüğü
6) Cinsel kalıntılar

Uyuşma (veya bileşim) içgüdüsü: Bireylerin mantıklı bir neden olmaksızın olaylarla eşyalar veya düşüncelerle nesneler arasında ilişkiler kurma eğilimi şeklinde ortaya çıkar.
Bu tortular, insanları fikirlerin sahte-mantıksal bileşimlerini yapmaya yöneltir.
Kümelerin sürekliliği: Tutuculuk ve eskiye bağımlılık gibi olgular, bu tortu çerçevesinde değerlendirebilir.

Pareto’ya göre kalıntılar büyük ölçüde değişmez niteliktedirler, bu nedenle insan da, ona göre, değişmez bir niteliğe sahiptir.

Türemler
Pareto sosyolojisinde türemler, insan davranışlarının sözlü nitelikte çeşitli ve değişken olan araçlardır ve türemleri belirleyen de kalıntılar ya da tortulardır. Türemler insanların kendi davranışlarını doğrulamak, meşrulaştırmak ve inandırıcı kılmak için kullandıkları rasyonelleştirmeler, ideolojiler ve entelektüel bahanelerdir.

Tortular insanların davranışlarının ardında yatan temel içgüdüler ve dürtülerdir. Türemler ise insanların davranışlarını rasyonel davranışlarmış gibi göstermede kullandıkları düşünsel meşrulaştırmalar veya ideolojilerdir.

Pareto’nun yaklaşımında, davranışı meşrulaştırmada kullanılan türemler değişse de davranışların kökeninde yatan kalıntılar değişmediğinden insanın doğası dolayısıyla da toplumun yapısı aynı kalmaktadır.

Yönetici Seçkinler (Elit) Kuramı
Pareto toplumda eşitsizlikten kaynaklanan bir heterojenlik olduğunu savunur.
Eşitsizliğe ve heterojenliğe bağlı olarak toplumda bazı bireylerin diğerlerinden her zaman daha becerikli olacağını ve toplumun geri kalanını az sayıdaki bu seçkinlerin yöneteceğini savunur.

Seçkinler teorisinde Pareto’nun ismi, genellikle Gaetano Mosca ile birlikte anılır.
Her iki kuramcı da siyasal seçkinleri güç yapısından çok kişisel niteliklere dayalı olarak analiz etmiştir. Her ikisi de Marks’ın yöneten-yönetilen ayrımının olmadığı ütopik gelecek idealini reddeder. Her iki sosyoloğa göre de seçkinler yönetimi bütün toplumlar için kaçınılmazdır.
Her iki kuramcıya göre bir elit grubu güçlü kılan unsurlardan biri halk kitleleri karşısında örgütlü ve birleşik olmalarıdır.
Pareto, birincisi toplumsal seçkinlerin tümünü kapsayacak kadar geniş ikincisi ise, sadece yönetici seçkinleri kapsayacak kadar dar anlamda iki seçkin tanımı yapar.
Pareto’nun yönetici seçkinler adını verdiği seçkinler “bir toplumda fiilen egemen ve iktidar olan sınıftan başka bir şey değildir.
Pareto her toplumun nüfusunun;
1) seçkin olmayan bir alt tabaka ile
2) seçkinlerden oluşan bir üst tabaka olmak üzere iki temel tabakaya ayrıldığını, seçkinlerden oluşan üst tabakanın da kendi içinde,
(a) yönetici seçkinler ve
(b) yönetici olmayan seçkinler olmak üzere ikiye ayrıldığını, ayrıca toplumların söz konusu bu seçkinlerin, özellikle yönetici seçkinlerin doğası ile belirginleştiğini savunmaktadır.
Pareto alt sınıfı yeteneksiz ve örgütsüz ve de yönetimi sorumluluklarını yerine getirme konusunda denetleme ve kontrol etme konusunda her zaman sessiz ve duyarsız kalan bir sınıf olarak tanımlar.
Siyasal seçkinleri de tortu ve türem temelinde yaptığı psikolojik bir ayrıma ve buna bağlı olarak yönetim biçimlerine ve araçlarına göre iki gruba ayırır. Bu yönetim araçlarını da güç ve hile olarak tanımlar.
Pareto sosyolojisinde siyasal seçkinler, halkı yönetme şekillerine göre iki temel gruba ayrılır. Bunlar;
1) güç kullanarak yöneten aslanlar ile
2) gizlice, kurnazca ikna ederek yöneten tilkiler
Pareto askeri diktatörlükleri örnek olarak verdiği aslanları kararlı, dobra ve acımasız bir yönetici seçkin grup olarak tanımlar, Avrupa demokrasilerini örnek olarak verdiği tilkileri ise kurnaz, yönlendirici/manipülatif ve diplomatik bir yönetici seçkin grup olarak tanımlar. Pareto tilkiler adını verdiği bu seçkinleri demokratik denilen rejimlerin bir niteliği olarak görür.
Pareto, insana özgü kabiliyetlerin yanı sıra tortuların da insanlar arasında eşitsiz dağıldığını ve kitlelerde genellikle ‘muhafazakâr’ olan ikinci tür tortuların güçlü olduğunu bu nedenle de bu tortuların kitleleri itaatkâr kıldığını savunur.
İdeal yönetici sınıf kararlı ve zorlu eylem yeteneği olan insanların ve hayal gücü kuvvetli, yenilikçi ve ilkesiz başkalarının, aslanlar ve tilkilerin makul bir karışımını içerir.
Pareto ve Mosca demokrasi yönetimi de dâhil olmak üzere tüm yönetim biçimlerini elit yönetimler olarak görürler.
Bütün devrimler bir seçkinler grubunun yerine bir başka seçkinler grubunun gelmesinden ibarettir.
Pareto’ya göre, bütün seçkinler iktidara geldikten belirli bir süre sonra yozlaşmaya ve onları seçkin statüsüne yükselten nitelikleri yitirmeye başlarlar.
Yönetici seçkinlerin en önemli zafiyetlerinden biri, birbirlerinin sahip olduğu niteliklerden yoksun olmalarıdır.
Tarihteki en büyük değişmeler, Pareto’nun seçkinler dolaşımı olarak tanımladığı, bir elit grubun yerini başka bir elit grup aldığı zaman meydana gelir.
Tarih aristokrasiler mezarlığıdır. Pareto tarihsel değişmeyi ileriye yönelik olarak değil, sonsuz tekrara dayalı döngüsel bir değişme olarak kavrar.
Onun için “ilerleme ve evrim inancı son derece saçmadır. İnsan toplumları aslanların egemenliğinden tilkilerin egemenliğine ve tekrar geriye aynı döngüyü sonsuza kadar tekrarlamak zorundadır.

Pareto’cu kuramda toplumsal değişme elit kesimde gerçekleşmekte toplumun alt kesimlerinde ise ciddi bir dönüşümün gerçekleşme ihtimali bulunmamaktadır.
---
Klasik Sosyoloji Tarihi
Editör: Prof.Dr. Serap Suğur
Anadolu Üniversitesi Yayını, No: 2685

5 yorum:

  1. Teşekkürler bu faydalı bilgiler için

    YanıtlaSil
  2. Cok guzel ,anlasilir bir yazı.Yardimci oldugunuz icin tesekkurler.

    YanıtlaSil
  3. emeğinize sağlık. lakin kaynak önerisi de olsaymış muazzam olurmuş

    YanıtlaSil
  4. Pareto için kaynakça kıt:
    "Seçkinlerin Yükselişi ve Düşüşü," şu linkten okunabiliyor (http://www.mediafire.com/file/yw9bikdariyj08r/Vilfredo+Pareto+_+Se%C3%A7kinlerin+Y%C3%BCkseli%C5%9Fi+ve+D%C3%BC%C5%9F%C3%BC%C5%9F%C3%BC.pdf),
    Bundan gayri bir de "Demokrasinin Dönüşümü" var, bildiklerim bunlar...

    YanıtlaSil