26 Nisan 2015 Pazar

Homeros ve Hesiodos

Homeros ve Hesiodos
Homeros’un M.Ö. 9.-8. yüzyıllar arası, Hesiodos’un ise M.Ö. 8.-7. yüzyıllar arasında yaşadığı sanılmaktadır.

Homeros’un İlyada ve Odysseia isimli destanlarında soylu değerlerinin ön planda olduğu, saygınlık ve onur gibi savaşçı değerlerin yüceltildiği görülür. Hayata bağlılık her iki destanda da ön plandadır. Öte dünya anlayışına değer verilmez.
Yunanlıların ruh anlamında kullandıkları psykhe sözcüğü, bu destanlarda bedenin bir organı, ölümle bedeni terk eden bir canlılık gücü anlamında kullanılmıştır. Ruh ve beden bir tutulduğu için bu eserlerde ölüm istenir bir duygu değildir. İnsanın değeri payına düşen dünyevi rolü yerine getirmesiyle ilişkilendirilmiştir. Bu dünyevi rolü yerine getirme başarısı Batı dillerindeki “iyi” sözcüğünün atası olan agatos sözcüğüyle ifade edilmiştir.
Yunanlıların daha sonraları evreni ifade etmekte kullandıkları kosmos sözcüğü, “dizmek”, “düzenlemek” anlamına gelen kosmeo fiilinden türetilmiştir. Sözcüğün birincil anlamı da, sitenin ya da toplumun düzenidir.
Bu anlayışa göre evren, Zeus’un babası Kronos’un ölümünden sonra üç oğlu Zeus, Poseidon ve Hades arasında kur’a ile pay edilmiştir (İlyada, XV-187-193).
Homeros, bu pay olayını Moira sözcüğüyle ifade etmiştir. Moira sözcüğü aynı zamanda, kaderi, yazgıyı ifade etmekte kullanılır. O halde bir nevi kader payı anlamına gelmektedir.
Moira, kör, kendiliğinden işleyen bir güçtür. Moira ihlali bir tür sınır ihlali gibi görülmüştür. Sınır ihlali ise; “ölçüsüzlük”, “hırs” anlamındaki hybris sözcüğüyle ifade edilmiştir.
Homeros’un tanrıları insanlara karşı zaman zaman hilekâr, acımasız ve kıskançtırlar.

Hesiodos’un yaşadığı dönemde savaşı yücelten eski soy değerlerinin yerine, alın terini ve çalışmayı yücelten yeni değerler aldı. Hesiodos, bu değerlerin başta gelenini, “çatışma”, “çalışma” anlamına gelen eris sözcüğüyle anmaktaydı.
İşler ve Günler’de, biri zararlı çatışmayla, diğeri yararlı çalışmayla ilişkili iki eriş olduğu söylenir. Soylu savaşçı değerleri temsil eden kötü eris eleştirilir, köylünün, işçinin alın terini ifade eden iyi eris yüceltilir (İşler ve Günler, 11-19, 31-32).

Theogonia (Tanrı Doğumları) isimli eserinde kosmos düzenine ilişkin ilk nedensel açıklamaları vermiştir.
Tüm varlıkların kendisinden meydana geldiğini söylediği ilk nedene Kaos adını vermiştir. Tüm tanrılar ve kozmik unsurlar bu Kaostan türemişlerdir. Theogonia’nın en dikkat çekici özelliği, evren düzenini bir köken düşüncesiyle açıklamakta olmasıdır.
Hesiodos, Kaos’tan ilk çıkan tanrılar olan Gaia’yı toprakla, Uranos’u ateşle, Pontos’u suyla, Nyx’i havayla ilişkilendirmiştir.
Hesiodos’un eserlerinde tanrılar, iyi davranışları gözeten, adil varlıklar olarak sunulmuşlardır.
Hesiodos’un insan anlayışı ise, geçmişte kalmış bir ideal toplum düşüncesine dayanır. ilk insanlar olan Altın Soylular, uzak geçmişte kaygısızca yaşamışlardır. Onlardan sonra gelen soylar (gümüş, tunç ve demir soyları) ilk ataların eriştikleri mutlu ve adil yaşama asla ulaşamamışlardır.

İLKÇAĞ FELSEFESİ
Yard. Doç. Dr. Serdar Uslu
Anadolu Üniversitesi Yayını No: 1944

Ağustos 2009, Eskişehir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder