26 Nisan 2015 Pazar

Milet Okulu

MİLET OKULU

Thales (M.Ö. 624-546)
Bugün Aydın ili sınırlarında yer alan bir İyonya kenti olan Miletos’ta yaşamıştır. Aynı kentte yaşayan Anaksimandros ve Anaksimenes ile birlikte Milet Okulu düşünürleri olarak anılırlar.
Herakleitos, onun ilk yıldızbilimci olduğunu söyler. M.Ö. 585 yılındaki güneş tutulmasını önceden tahmin etmiştir.
İlk filozofların ortak özelliklerinden biri Doğu’ya, özellikle Mısır’a seyahat etmeleri ve oralardaki matematik, astronomi gibi bilgiler içeren kaynaklardan haberdar olmalarıdır. Thales de Mısır’a gitmiş ve oradan bir şeyler öğrenmiştir.
Elimizde yazılı bir eseri bulunmayan Thales’le ilgili malumat ağırlıkla Aristoteles’in eserlerinde Thales’e atfedilenlerle sınırlıdır.
Su (hydor), her şeyin arkhesi, ilkesi, doğası veya nedenidir” (Metafizik, 983b, 20).
Bu sözüyle varolanı mitoslarla açıklayan gelenekten ayrılır ve varolanların kökenine dair rasyonel bir açıklama ortaya atar.
Maddi özellikli suyu her şeyin kökeni olarak kabul eden Thales, bu bakımdan hilozoizmin de öncüsüdür (hilozoizm = canlı maddecilik).

Anaksimandros (M.Ö. 611-M.Ö. 549)
Anaksimandros evrendeki tüm şeylerin kökeni (arkhe) olarak, “apeiron” denen soyut bir kavram önermektedir. “Sınır” anlamına gelen “peras” sözcüğünün önüne, olumsuzluk anlamı veren “a” harfi getirilerek türetilen “apeiron” sözcüğü, nicel bakımdan sınırsız, nitel bakımdan ise belirsiz bir yapıya işaret eder.
Bu metafizik sıçrama ileriki düşünürler tarafından fark edilmemiş ve tekrar maddi arkhe arayışlarına devam edilmiştir.
İlk filozofların önemli bir kısmı evrende zıt özellikler ya da unsurlar arasında dinmek bilmez bir mücadele olduğunu, evren düzeninin de zıtlar arası bir uyumdan ibaret olduğunu düşünmekteydiler.
Anaksimandros, birbirleriyle çatışma halinde olan zıt unsurlardan herhangi birini köken olarak görmek yerine, maddi unsurlardan ve zıtlık mücadelelerinden bağışık, soyut bir yapıyı arkhe olmaya daha uygun bulmaktaydı. Kısacası, evrendeki her şeyin bir zıtlık ilişkisi içinde olduğunu ama tüm bu zıtlıkların apeiron denen bir ilk kökenden çıkıp yine ona döndüklerini savunmaktaydı.
Anaksimandros’un felsefenin gelişimine yaptığı en büyük katkı, evrende tek bir yasanın hüküm sürdüğünü belki ilk kez dile getirmiş olmasıdır. Anaksimandros’un düşüncelerinde yasa, bir anlamda kör kaderin (moira) yerini almıştır.
Anaksimandros’un evreni, hiçbir boşluk içermeyen ve belli sayıda karşıtlığın, bir yasa doğrultusunda birbirlerinin yerlerini alıp dönüştükleri bir düzendir
Anaksimandros, bilinen ilk dünya haritasını çizmiş, başlangıçta tüm canlıların suda yaşadıklarını, oradan karaya çıktıklarını söyleyerek evrimci açıklamaların atası olmuştur.

Anaksimenes (M.Ö. 585-528)
Arkhe olarak Anaksimandros’unki gibi soyut bir yapı yerine, hava (aer) gibi somut bir yapı önermiştir.
Anaksimenes, ilk madde olan havanın, kendi yapısında bir hareket özelliği taşıdığını, karşıt nitelikleri barındırabilecek bir yapı olduğunu düşünmekteydi.
Hava, seyrelerek ve genleşerek diğer maddeleri meydana getiriyordu.

İLKÇAĞ FELSEFESİ
Yard. Doç. Dr. Serdar Uslu
Anadolu Üniversitesi Yayını No: 1944
Ağustos 2009, Eskişehir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder